İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, Anayasa Mahkemesi’nin ek Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) alınmasını öngören düzenlemenin iptaline ilişkin başvurunun reddine ilişkin açıklama yaptı.
Poyraz, Anayasa Mahkemesi'nin ek MTV hazırlığını öngören düzenlemenin iptaline ilişkin başvurunun reddinin yerinde olmadığını belirtti.
1999 depremi sonrası toplanmaya başlanan deprem vergilerinin bu kararla Anayasa Mahkemesince de yok sayıldığını kaydeden Poyraz, ”Türkiye böylesine bir ekonomik kriz içinde iken Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı, zaten 1999 sonrasında ve nerede harcandığı muallakta olan deprem vergilerini dikkate almayarak, önceki basiretsizlik ve beceriksizliklerini dikkate almayarak gelen, eksik tesis edilmiş bir karardır.” dedi.
Poyraz, ek MTV konusunda yayımlanan kanunun gerekçesine göre kanunun amacının 6 Şubat'ta meydana gelen depremin ortaya çıktığını belirterek, “Bu gerekçe bile, 1999 depremini şimdiye kadar yaşamış çeyrek aşıra iktidara yakın olanların basiretsizliğini ve iş bilmezliğini gösteriyor. Bu konuyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru, 28 Eylül 2023 tarihinde normun Anayasa'ya aykırı olduğu karar vererek başvurunun reddine karar verdiğini.” tasarruf kullanıldı.
Anayasa Mahkemesi'nin bu kararının ek MTV'ye ilişkin 2001 ve 2003 kararları ile raporlandığını söyleyen Poyraz, “Muhtemeldir ki Anayasa Mahkemesi 2001 ve 2003 yıllarında verdiği kararları da merkeze alarak bir rapor ortaya koyacak ve bir içtihat vermeye çalışacaktır. Anayasa Mahkemesi'nin 2001 yılında '1999 depreminin' yarattığı etkilerin azaltılması amacıyla ek MTV'yi kabul ettiği karar, 2023'te verdiği kararla uyumludur. Keza AYM 2003 yılında ekonomik istikrarla ilgili ek MTV düzenlemesini iptal etmiştir. Bu kararı da 2001 ve 2023 kararlarıyla uyumludur. Anayasa Mahkemesi'nin olağanüstü miktarda ek vergi düzenlemesinin yapılabileceği belirtiliyor.” şeklinde konuştu.
Poyraz, yapılan düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğu kararının Anayasa Mahkemesi'nin yeni bir içtihadı ya da mevcut var olan içtihadından bir kopuş olmaması dile getirerek, “Ancak Anayasa Mahkemesi'nin kendini güncelleyemediği de bir gerçektir. Zira 1999 depremi sonrasında getirilen ek vergilerle ilgili karar ile paralel bir karar olarak görünürken 2023 kararında gözden kaçırılan çok önemli bir durum vardır.” dedi.
1999 depremi sonrasında uygulamaya geçen ve deprem vergileri olarak isimlendirilen vergilerle 2000-2022 yıllarını kapsayan 23 senede toplam 87 milyar 998 milyon lira iletişim ücretinin toplandığını belirten Poyraz, şunları kaydetti:
“2003-2022 arasındaki 20 yıllık AK Parti iktidarında deprem vergisi ise 86 milyar 138 milyon lira oldu. 2000-2022 yılları arasında deprem vergisi 38 milyar 227 milyon dolar. AK Parti iktidarındaki deprem vergisi geliri ise 36,5 milyarın karşısında geliyor. 38,2 milyar dolar, 28 Eylül 2023 gününün Merkez Bankası kuru ile 1.046 salonu Türk Lirası yapıyor. Vergilerin nereye gittikleri konusunda dönem bakanları, 2011 Van depreminden sonra açıklamalarda 'toplanan paraların duble yolları, havalimanları ve sağlık harcamalarında bölünmeleri' söylenmişlerdir.”
Poyraz, “Dolayısıyla 1999 depremi sonrası taşınan ek vergilere düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bulmadığı zaman var olan ekonomik durumdaki deprem için oluşturulmuş bir vergi deposu mevcut değilken, bugün için 1 kayıtlı Türk Lirası'nı aşan vergilerin mevcut iktidarın nasıl hoyratça harcandığını, bu vergiden Elde edilen paraların nasıl değerlendirilmesi yapılmadan 2023'te taşınan ek vergilerin sadece deprem sonrası olağanüstü hal içtihadını göstermesi Anayasa'ya aykırı bulmamasına rağmen yerinde karar değildir.” şeklinde konuştu.
Poyraz, “Türkiye uzun zamandan beridir derinleşen bir ekonomik kriz içindeyken ve insanlardan bu krizlerden çok ağır etkilenmiş biçimlendirilmiş olması ve toplumun başta alt ve orta gelir düzeyindeki yurttaşları olmak üzere her bölümünün etkilendiği, hayatta kalma mücadelesi ortaya çıkan gözle görülür bir gerçekken Anayasa Mahkemesi'nin bu yıkılması , zaten 1999 yılında taşınan ve nereye harcandığı muallakta olan deprem vergilerini dikkate almadan, dinamik hayatı, durağan içtihatlarıyla yönetme çabası olan, üye basiretsizlik ve beceriksizliğini dikkate almadan gelen eksik kurulum yapılmamış bir karardır.” tasarruf kullanıldı.
SANAYİ HABER AJANSI
EKONOMİ GÜNDEMİ